Çağımızın En Büyük Sağlık Sorunlarından Biri: Anoreksiya Nervoza Hastalığı ile Savaşan Ünlü İsimler

Anoreksiya nervoza; kişinin kilo alma korkusu nedeniyle yemek yemeyi bilinçli şekilde reddetmesiyle ortaya çıkan bir yeme bozukluğu. En büyük tetikleyicisi: Toplumsal güzellik baskısı.

Bu hastalık sadece fiziksel bir zayıflık değil, aynı zamanda psikolojik bir çöküş olara biliniyor. Kalp ritim bozuklukları, böbrek yetmezliği, kas erimeleri ve nihayetinde organ iflası ile ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Beden algısının bozulduğu, kişinin ölümüne sebep olabilecek kadar yemek yemeyi reddettiği bu hastalık, her yıl binlerce insanın hayatına mal oluyor. Ve geçtiğimiz gece, bu hastalık bir ismi daha aldı bizden: Nihal Candan…

Nihal Candan, cezaevi sürecinde yaşadığı stres ve yalnızlıkla birlikte hızla kilo vermeye başladı. Psikolojik olarak çöken genç kadın, yeme içmeyi büyük ölçüde bıraktı. 37 kiloya kadar düştüğünde doktorlar “anoreksiya nervoza” teşhisi koydu.Ancak bu teşhis çok geç gelmişti…

Tahliye sonrası hastaneye yatırıldı. Yoğun bakıma alındığında sadece 23 kiloydu. Organ yetmezliği başlamıştı. Nihal, son günlerinde konuşmakta zorlanıyor, nefes almakta bile güçlük çekiyordu.Tedaviyi uzun süre reddeden Nihal Candan, 20 Haziran 2025 Cuma günü, henüz 30 yaşındayken, anoreksiya nervozanın kurbanı oldu.

“2017. Özel odaya çıktığımda ilk çektirdiğim fotoğraf. 5-6 kilo almış hâlimdi bu. Kimin ne yaşadığını bilemezsiniz.Kolaydı değil mi? Gitti işte… Ailesi ağlar ardından ancak. O kadar vicdansızsınız ki anlayamadınız intiharın son raddesini. Nihal mutlu oldu. Ben bunu zor yendim, belki hâlâ yenemedim.” şeklinde paylaşım yapan İrem Derici hala bu hastalıkla savaştığını söyledi.

“Anoreksiyanın 50 belirtisinin 49’u bende vardı… 42 kiloya düştüm… Kaslarım öylesine eridi ki bir su şişesini bile açamıyordum… Yoğun bakıma düşene kadar tedavi olmadım.”

Derya Uluğ yıllar önce anoreksiya ile savaşmış

 ‘Üniversite yıllarında anoreksiya yaşamış ve atlatmış biri olarak, sosyal medya baskıları ya da başka sebeplerle sağlıksız zayıflığın sanılandan çok daha tehlikeli olduğunu söylemek istiyorum. Bir dilim ekmek yiyebilmek için dua ettiğim geceleri biliyorum. Yemek yiyebilmenin ne kadar büyük bir nimet olduğunu o günlerden sonra anladım. 2 yıl süren ve 39 kiloya kadar düştüğüm bu süreçte inat ettim ve sağlığıma kavuştum. Fakat Nihal Candan bu kadar şanslı olamadı. Çok üzgünüm, mekanı cennet olsun. Genç kızlarımıza tavsiyem, zayıflık güzellik demek değildir, sağlık herşeyden kıymetlidir. Zayıf görünmekten mutlu oluyorsanız lütfen bunu sporla ve sağlıklı beslenerek yapın. Başka yöntemler sağlığınızı elinizden aldığında sadece zayıf ve sağlıksız olacaksınız. Lütfen sosyal medya baskılarına, yönlendirmelerine yenik düşüp hayatınızın elinden alınmasına izin vermeyin’

“Cezaevinde yavaş yavaş intihar etti bir kız hayattan koparıldı!!! Bu tip beslenme hastalıkları olan kişiler diyete tabii olarak yaşamak zorundadır. Cezaevi şartları buna müsait değildir. Oradaki yemekleri yiyemez ve yemedi. Aynı şeyleri ben de geçirdim; çoklu organ yetmezliği ve ölümden döndüm. Yazık bir kız kıyafeti, saçı başı yüzünden önce cezaevine sonra ölüme gönderildi.”

Lovato, 15 yaşında Disney Channel’da yıldız oldu. Bu dönemde dış görünüşüne dair sürekli baskı gördüğünü, kilolu hissettiği için utandığını ve yapımcılar tarafından da bu konuda uyarıldığını söyledi.

“Sette sürekli kilo vermem gerektiği ima ediliyordu. Makyaj odamda ağladığım günleri hatırlıyorum.”

2020’de katıldığı bir podcast’te, “Gerçekten iyileşme sanıyordum, ama aslında kendimi anoreksiyadan hiç kurtarmamıştım” itirafında bulunmuştu.

Lady Gaga, anoreksiya ve bulimia ile tanıştığında henüz 11 yaşındaydı. Vücut algısı bozukluğu, bedenine duyduğu nefret ve “mükemmel görünme” baskısı onu çok genç yaşta yeme bozukluğuna sürükledi.

“Kusardım, günlerce aç kalırdım, sonra kendimden nefret ederdim. Kendimi çirkin ve değersiz hissediyordum.”

Disney’in unutulmaz yıldızı, “Lizzie McGuire” karakteriyle milyonlara ulaşan Hilary Duff, genç yaşta gelen şöhretin bedelini beden algısıyla ödedi. Duff, özellikle 17 yaşındayken yoğun bir şekilde zayıflama baskısı yaşadığını ve bu süreçte yeme bozukluğuna yakalandığını itiraf etti.

‘Zayıfladıkça daha fazla ilgi gördüm. Ama ben her geçen gün biraz daha az besleniyor, daha çok yoruluyordum.”“Sadece 44 kilo kaldım. Vücudum bana ‘artık dur’ diyordu ama kulak asmıyordum.”

Taylor Swift, Miss Americana belgeselinde şunları söylüyor:

“Göbeğim çıktığı için karnımın kötü göründüğünü düşündüğüm bir fotoğraf gördüğümde, günlerce yemek yemezdim.Kendimi aç bırakıyordum ama farkında değildim. Sürekli sahne performansı ve kostümlerle ilgilenirken bu durum normal geliyordu.”

Victoria Beckham, 1990’ların sonunda Spice Girls grubunun “Posh Spice” lakaplı üyesiydi. O dönemde medyada sıkça kilo yorumlarına maruz kaldı. Özellikle hamilelik sonrası zayıflığı, İngiliz basınında “ölümcül diyet” olarak nitelendirilmişti.

“O dönemde yediğim her lokmayı düşünerek yerdim. Kalori hesabı yapmadan ağzıma bir şey koyamıyordum. Hamile kalmadan önce kendime çok yükleniyordum. Yediğim her lokmayı kaydediyordum. Günlerce sadece sebze ve meyveyle beslendiğim oldu.”